M.Kemal’in hem baba, hem de anne tarafından soyu Rumeli’nin Türkleştirilmesi için Anadolu’dan göçürülerek, iskan edilen “Yörük” veya “Türkmenlerden" gelmektedir. "Yörük” sözü “yürümek” fiilinden yapılma, Anadolu’ya gelip yurt tutan göçebe Oğuz boylarını ifade eden bir kelimedir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün baba soyu Aydın Söke’den gelerek Manastır vilayetine yerleştiler. Ali Rıza Efendi Manastır vilayetinin Debre-I Bala sancağına bağlı Kocacık’ta dünyaya gelmiştir. Aile sonradan Selanik’e giderek yerleşmiştir. Dedesi Ahmet ve dedesinin kardeşinin taşıdığı “kızıl” lakabı ve yerleştikleri nahiyenin adı olan Kocacık’ın da gösterdiği üzere; Mustafa Kemal’in baba soyu, Anadolu’nun da Türkleşmesinde önemli roller oynayan “Kızıl-Oğuz” yahut “Kocacık Yörüklerinden, Türkmenleri”nden gelmektedir.
M.Kemal’in anne tarafından dedesi ise Vodina sancağına bağlı “Sarıgöl” de denilen “Kayalar”dan göçerek“Lankaza”ya yerleşen Sofuzade Feyzullah Ağa’dır. Yerleştikler Sarıgöl bölgesi, Sofular lakabı ve ailedeki hatıraların gösterdiği üzere, Atatük’ün anne soyu Konya Karaman’dan Rumeli’ye gelen ve bundan sonra “Konyarlar” şeklinde, Rumeli’deki diğer yörük gruplarından farklı olarak bu adla anılan yörüklerdendir.
1839 doğumlu Ali Rıza Efendi,1857 doğumlu Zübeyde Hanım ile 1870 veya 1871’de evlendi. Altı çocukları oldu.
Fatma(1871/1872-1875)
Ahmet(1874-1883)
Ömer(1875-1883)
Mustafa(1881-1938)
Makbule(1885-1956)
Naciye(1889-1901)
Kardeşlerinden Fatma dört, Ahmet dokuz, Ömer sekiz yaşlarında, o senelerde Rumeli’yi kasıp kavuran kuşpalazı (difteri) hastalığından çocuk yaşlarında öldüler. En küçükleri Naciye oniki yaşında hayata gözlerini yumdu.
Atatürk, Selanik Askeri Rüştüyesi’nden itibaren hayatı boyunca dostlukları ve arkadaşlıkları devam eden Fuat Bulca’ya bir gün şöyle demiştir: ”Kardeşlerim arasında en sevdiğim Naciye idi. Çocuk yaşının üstünde hisli, duygulu, öğrenmeye meraklıydı. Ben Harbiye’ye giderken kitaplarımı istemişti. Annemden onu okutmasını istemiştim. Ne ablam Fatma’yı, ne ağabeylerim Ahmet ve Ömer’İ hatırlayamıyorum. Son ikisi aynıyıl,1883’de ben iki yaşındayken ölmüşler. Naciye, annem gibi sarışın, mavi gözlü, duru beyaz tenli idi. Tipik bir yörük kızıydı. Makbule’ye hiç benzemezdi.”
Tamamı belgelere dayalı bu araştırmalar, Atatürk'ün soyu ile ilgili yapılan iftira ve yanlış bilgilere cevap niteliğinde. Herkesin okumasını tavsiye ederim.
YanıtlaSil