10 Ağustos 2014 Pazar

MUSTAFA KEMAL VE LATİFE HANIM NİKAH TÖRENİ

BEYAZ KÖŞKTE NİKAH

İzmir Kadısı Rahmetullah Efendi 29 Ocak 1923 akşamı Beyaz Köşke girerken başına geleceklerden habersizdi. Uşakizadelerin bir çay davetine çağırıldığını sanıyordu. Ama işin aslını kapıda Başyaver Salih'ten öğrendi. Davetin asıl nedeni Gazi Hazretlerinin nikahıydı ve nikahı da kendisi kıyacaktı. Kadı şaşırdı, çünkü o güne dek dini nikahlar hep perşembe günleri kıyılırdı, oysa o gün günlerden pazartesiydi. Nikahın kıyılacağı odayı görünce ikinci şoku yaşadı.Kadınlı erkekli bir grup, oturmuşlar, nikahın başlamasını bekliyorlardı.Kadı :

-Burada mı, kadın erkek bir arada mı? diye sordu.

-Emir böyle, dediler.

Bu Türkiye'nin ilk alafranga nikahı olacaktı.

Kadı, Latife Hanım'ın şahitleriyle bekleye dursun, asıl faaliyet nikahın yapılacağı büyük salonda sürüyordu.

Ortaya uzun bir masa kurulmuş, etrafına çepeçevre sandalyeler dizilmişti. Nikah bu odada kıyılacaktı.

Mustafa Kemal'in şahitleri olan Fevzi ve Kazım Paşalar tören üniformaları içindeydiler. Mustafa Kemal ise lacivert, kruvaze bir elbise giymiş, üzerine kırmızı bir kravat takmıştı.

Latife Hanım'a gelince , o üst katta heyecan içinde son hazırlıklarını yapıyordu. Kız kardeşleri, halaları ve teyzeleri yanındaydı. Gelinliği sade, füme bir elbiseden ibaretti. Saçlarını mor bir eşarpla örtmüştü. Eline mor eldivenler takmıştı. Az sonra bu genç kız, 42 yaşındaki, Türkiye'nin en kudretli adamıyla evlenecekti.

Albay asım o gün yaşadıklarını şöyle anlatıyor :
" Nikahın kıyılacağı kapının önünde Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşayla beni durdurdu.' Ben bu töreni başka türlü yapmak istiyordum' dedi, ' Latife'yi bir ata bindirecektim. Ben de bir ata binecektim. Sonra 'haydi' deyince atlarımızı mahmuzlayıp kaçıracaktım onu... Ama galiba savaş bizi ihtiyarlattı. Beceremem diye korktum.' "

Bu evlilik o hafta bütün Avrupa basınına haber oldu. Film ekipleri yeni evli çiftin görüntülerini çekip yayınladılar. Filmlerde " Bayan Kemal'in" Paris'te ve Londra'da eğitim gördüğü, kadın haklarının kararlı bir savunucusu olduğu ve peçe takmadığı özellikle vurgulanıyordu.

Gazetelerse Kemal Paşa ve eşinin çağdaş bir ülke kurma konusundaki kararlılıklarını anlatıyorlardı.


KAYNAK :
Can DÜNDAR, Gölgedekiler,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder