20 Ağustos 2013 Salı

KAMÇISIZ İDARE

Latife Hanım anlatıyor :

Evli bulunduğumuz sıralarda idi. İzmir’deydik. Doktorların önerisi gereğince sessiz, sakin bir hayat sürmesi, dinlenmesi gerekliydi. Bir türlü uyuyamadığı bir gece:

-Latife, ben şimdi tramvaya binmek istiyorum, dedi.

-Dinlenseniz olmaz mı? Vakit de oldukça geç, dedim.

-Ben de vaktin geç olmasından yararlanıp tramvaya binmek istiyorum ya, diye karşılık verdi. Derhâl gereken yerlere emir verildi. Bir atlı tramvay hazırlandı.

-Tramvay hazır, emrinize amade...

Yanlarına yaverlerini de aldılar. Hep birlikte tramvaya gittik. Bir sürücüden başka kimse yoktu. 

ATATÜRK sürücünün yanına yaklaşıp sordu:

-Sen atları kamçı ile mi idare edersin?

-Tabii Paşam, kamçısız idare edilir mi? 

-Neden idare edilmesin?

-Biz görmedik...

ATA sürücünün yanına oturdu.

-Sen şu yerini bana ver de, kamçısız idare edeyim, dedi. Sürücü hemen yerini verdi. ATATÜRK dizginleri ele aldı. Tramvay atlarını kamçısız sürmeye başladı.

-Nasıl? İdare edebiliyor muyum?

-Benden daha güzel idare ediyorsunuz Paşam...

-Ben de senin gibi bir idareciyim. Ben de yüz binlerce insanı idare ettim. Onları ölüme giden yola seve seve sevk ettim. Fakat bir tanesine bile kamçı kullanmadım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder