31 Mayıs 2013 Cuma

YA ÜÇ AY İÇİNDE OLUR, YA DA HİÇ OLMAZ

Sene 1928, Atatürk yeni Türk Alfabesinin tespiti ile ilgili bir komisyon kurulmasını istedi. Çalışmaların sonucu olan alfabeyi Atatürk'e Falih Rıfkı getirdi. Atatürk bunları uzun uzun inceledi ve sordu:

- Yeni yazıyı uygulamak için ne düşündünüz? Falih Rıfkı cevap verdi :

- Bir on beş yıllık uzun, bir de beş yıllık kısa süreli iki öneri var.

Öneri sahiplerine göre ilk zamanlar iki yazı bir arada öğrenilecek, gazeteler yarım sütundan başlayarak yavaş yavaş yeni yazılı kısmı artıracaklardı. Resmi kurumlar ve yüksek okullar içinde benzer yöntemler düşünülmüştü. Atatürk Falih Rıfkı'ya baktı ve:

- Bu, ya üç ay içinde olur, ya da hiç olmaz, dedi.

Hayli radikal bir devrimci olan Falih Rıfkı dahi şaşırmış ve bakakalmıştı. Atatürk devam etti:

-Çocuğum, gazetelerde yarım sütun eski yazı kaldığı zaman dahi herkes bu eski yazılı parçayı okuyacaktır. İşte bu yüzden olmaz, dedi.

Ve yeni Türk alfabesi üç ay gibi kısa bir sürede Türk halkının büyük bir kısmı tarafından benimsendi ve kullanılmaya başlandı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder