1 Temmuz 2013 Pazartesi

KAZANDIĞIMIZ AN BU ANDIR

Mustafa Kemal Paşa anlatıyor :



Conkbayırı'nın güneyindeki 261 rakımlı tepeden, sahilin gözetleme ve güvenliğinden sorumlu olan, bir müfrezenin Conkbayırı'na doğru koşmakta, kaçmakta olduğunu gördüm. Bizzat bu askerlerin önüne çıkarak :

-Niçin kaçıyorsunuz? dedim.
-Efendim düşman! dediler.
-Nerede?
-İşte, diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler.

Gerçekten düşmanın bir avcı hattı 261 rakımlı tepeye yaklaşmış ve ileriye doğru yürüyordu. Şimdi vaziyeti düşünün : Ben kuvvetlerimi bırakmışım, asker o dakika istirahat etsin diye, düşman da bu tepeye gelmiş, demek ki düşman bana benim askerlerimden daha yakın! Ve düşman benim bulunduğum yere gelse kuvvetlerim pek fena bir vaziyette kalacaktı. O zaman kaçan askerlere :

-Düşmandan kaçılmaz, dedim. 
-Cephanemiz kalmadı, dediler.
-Cephaneniz yoksa, süngünüz var, dedim.

Ve bağırarak bunlara süngü taktırdım. Yere yatırdım. Aynı zamanda Conkbayırı'na doğru ilerlemekte olan piyade alayı ile dağ bataryasının yetişebilen askerlerinin  "marş marş" la benim bulunduğum yere gelmeleri için yanımdaki emir subayını geri gönderdim. Bu müfreze yere yatınca düşman askerleri de yere yattı. KAZANDIĞIMIZ AN BU ANDIR.


KAYNAK : Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat / Ruşen Eşref Ünaydın



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder