25 Haziran 2013 Salı

AZİZİM MAZHAR MÜFİT BEY, KAÇINCI MADDEDEYİZ?

Mazhar Müfit Kansu anlatıyor :

1919 yılında Erzurum Kongresinin bittiği gece...Süreyya Bey, ben ve Atatürk konuşuyoruz.
Nerede ise sabah olacaktı. Atatürk birden:

-Mazhar not defterin yanında mı? diye sordu. Not defterimi alıp geldim.

O hatıra defterime ve günü gününe her hadiseyi not edişime hep memnun olur, hem de latife etmekten kendisini alıkoyamazdı , "Hafızalarımız zayıfladığı zaman Mazhar Müfit'in defteri çok işimize yarayacak." derdi. Defteri getirdiğim görünce, sigarasını birkaç nefes çektikten sonra :

-Ama bu defterin yaprağını kimseye göstermeyeceksin. Sonuna kadar saklı kalacak. Bir ben, bir Süreyya, bir de sen bileceksin. Şartım bu... dedi.

Süreyya da, ben de :

-Buna emin olabilirsin Paşam dedik. Paşa bunun üzerine :

-Öyle ise tarih koy, dedi. Yazdım : 7-8 Temmuz 1919,sabaha karşı.

-Pekala, yaz! diyerek devam etti. Zaferden sonra hükümet şekli Cumhuriyet olacaktır, bu bir. İki, padişah ve hanedan hakkında zaman gelince icap eden muamele yapılacaktır. Üç, tesettür kalkacaktır. Dört, fes kalkacak, medeni milletler gibi şapka giyilecektir.

Bu anda gayri ihtiyari kalem elimden düştü, yüzüne baktım. O da benim yüzüme baktı:

-Neden durakladın? deyince 

-Darılma ama Paşam, sizin de hayalperest taraflarınız var, dedim. Gülerek :

-Bunu zaman tayin eder. Sen yaz! dedi. Yazmaya devam ettim.

-Beş, latin harfleri kabul edilecek.

-Paşam, kafi, kafi, dedim ve biraz da hayal ile uğraşmaktan bıkmış bir insan edasıyla :

-Cumhuriyetin ilanını başaralım da yeter!... diyerek defterimi kapadım ve yanından ayrıldım.



Yıllar sonra, Kastamonu'dan şapka inkılabı dönüşü kendisini karşılamaya gittiğimde Musatafa Kemal Paşa gülerek :

-Azizim Mazhar Müfit  Bey, kaçıncı maddedeyiz? diye sorarak bana takılmıştı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder